10 Aralık 2021 Cuma günü Van Gölü' nün küresel ısınmadan etkilenmesi ve sonuçları ile ilgili
" Let's Be a Climate Literate" eTwinning projemizde farkındalık yaratmak ,insanları bilgilendirmek amaçlı Proje danışman öğretmeni Tuğba KAPTAN ve projede görev alan öğrencileri Y.Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri bölümü akademisyenlerinden ,aynı zamanda prfesyonel dalgıç olan
Dr. Mustafa AKKUŞ 'u ziyaret ettiler.
Dr. Mustafa AKKUŞ Van Gölü' nün daha önceden Eğirdir, Burdur Gölleri gibi bir tatlı su gölü olduğunu, içinde yüzlerce canlıyı barındırdığından bahsetti. Daha sonra aktif yanardağların patlamasıyla giderek şekil değiştirdiğini, suyunun da volkanların ( Süphan, Tendürek, Erek, Nemrut) etkisiyle tuzlu ve sodalı hale dönüştüğünü, dolayısıyla içinde yaşayan tatlı su canlılarının giderek yok olduğunu ve en son "İnci Kefali" dediğimiz türün göl suyuna adapte olup yaşayabildiğini söyledi.
İnci Kefallerinin üreme mevsiminde yumurtalarını tatlı sulara göç ederek 2 metreye kadar suyun ters yönünde zıplayıp akarsulara ( Çolpan, Karasu, Bendimahi, Deliçay, Engil, Zilan, Güzeldere, Memedik, Karmış ) bıraktığını, yumurtadan çıkan yavru balıkların da üreme erginliğine geldiğinde (2.5 yaş) hangi akarsuda doğmuşsa oraya gidip yumurtalarını bıraktığını, bu düzenli döngünün her yıl Nisan ayı başlarında devam ettiğini belirtti. İnci Kefali'nin kontrolsüz avlanmasından dolayı 1990lı yıllarda neslinin tehlikede olduğunu ve o zaman Fakültelerinde görev yapan Prof. Dr. Mustafa SARI 'nın bu türün korunması adına verdiği mücadelelerden bahsetti. Şu anda İNCİ KEFALİ' nin göç yollarının devlet tarafından koruma altında olduğunu söyledi.
Van Gölü 'nün dünyanın en büyük mercanlarına sahşp olduğuna dikkat çeken Dr. Mustafa AKKUŞ , bu mercanların (mikrobiyalitler) Van Gölü 'nün tabanından çıkan bikarbonatlı tatlı suyla gölün tuzlu ve sodalı suyuyla birleşerek dikit şeklinde oluştuğunu , bu mercanlarda da bizleri hem şaşırtıp hem de sevindiren yeni bir balığın keşfinden bahsetti. Altın renkli ve göz alıcı güzelikte olan bu canlını adı "VAN GÖLÜ MERCAN BALIĞI"
Ülkemizdeki bütün göller ve akarsularda son yıllardaki yağışların azalmasına bağlı olarak su seviyelerinde azalmalar meydana geldi. Bu nokta da Van Gölü, ülkemizdeki diğer ülkelerdeki göllerle kıyasladığımız zaman çok çok daha hassas bir yapıya sahip. Van Gölü kapalı bir göl yani kapalı bir havzada bulunuyor. Dışarıya hiçbir akıntısı yok. Dolayısıyla Van Gölü'nün bütün su bütçesi havzanın içinde dinamik bir dengede dönüyor. Göle su girdisi yağmurlar ve kar yağışlarıyla beraber oluyor. Gölden suyun uzaklaşması buharlaşmayla beraber oluyor. Bu sebepten dolayı kar ve yağmur yağışlarının fazla olduğu ve buharlaşmanın az olduğu dönemlerde Van Gölü su seviyesi yükseliyor. Buharlaşmanın fazla yağmur ve kar yağışlarının az olduğu mevsimlerde ise gölün su seviyesi çekiliyor. Yaz aylarının süreleri uzadığına ve kış aylarının ise kısaldığına işaret eden Akkuş, "Buharlaşma süreleri çok ve yağış az. Dolayısıyla Van Gölü'ne giren her 1 birim suya karşılık yaklaşık 4 birim su uzaklaşıyor. Buna bağlı olarak da Van Gölü çekilmeye başlıyor. Göl kenarına gittiğimiz zaman önceden su altında kalan yerlerin bugün karaya çıktığını görüyoruz. Havza da çok ciddi bir kuraklığının olduğunu görüyoruz.
Her geçen yıl suyun azaldığının altını çizen Mustafa AKKUŞ şöyle devam etti: "Biz suyun yüzde 74'ünü tarım da yüzde 13'ünü sanayi de yüzde 13'ünü ise insan kullanımı ve diğer ihtiyaçlar için kullanıyoruz. Bölgemizde tarım yapılan alanlarda çok su isteyen bitkilerin ekiminden vazgeçilmeli ve devlet politikası olarak da bunları desteklememiz lazım. Van Gölü'nün etrafında ekili alan sayısı her yıl artıyor. Her dere kenarındaki tarla akarsuya atılmış bir su pompası demektir. Suyumuz azalmaya devam ediyor, bizde çok su isteyen bitkiler ekmeye devam ediyoruz. Bunların birçoğu salma sulama ya da fiskeye ile sulanıyor. Dünya da vahşi sulama dediğimiz yöntemler terk edilmeli diye belirtti.
Hocamız Dr. Mustafa AKKUŞ ile görüştükten sonra Van Gölü' nün sularının çekildiğini yerinde görmek için Y.Yıl Üniversitesi'nin sahiline gittik. Sular gözle görülür ölçüde çekilmiş hatta kum tepecikleri oluşmuştur. Öğrencilerimiz de durumu kayıt altına alıp resimler çekmiş, küçük bir video çekip konuyla ilgili yorum yapmışlardır.
On Friday, December 10, 2021, the impact of Lake Van on Global Warming and its consequences
In our "Let's Be a Climate Literate" eTwinning project, with the aim of raising awareness and informing people, Project consultant teacher Tuğba KAPTAN and her students who took part in the project, an academician of Y.Yıl University Faculty of Agriculture, Fisheries Department, who is also a professional diver. They visited Dr. Mustafa AKKUŞ.
Dr. Mustafa AKKUŞ mentioned that Lake Van used to be a freshwater lake like Eğirdir and Burdur Lakes, and that it contained hundreds of creatures. Later, it gradually changed shape with the eruption of active volcanoes, and its water turned into a salty and soda state with the effect of volcanoes (Suphan, Tendürek, Erek, Nemrut), so the freshwater creatures living in it gradually disappeared, and lastly, a species we call "Pearl Mullet" adapted to the lake water. He said they could live.
During the breeding season, Pearl Mullets migrate to fresh waters, jumping up to 2 meters in the opposite direction of the water, and laying their eggs in streams (Colpan, Karasu, Bendimahi, Deliçay, Engil, Zilan, Güzeldere, Memedik, Karmış), and when the hatched fry reach their reproductive maturity (2.5 years). He stated that the fish goes to the river where it was born and lays its eggs, and this regular cycle continues in early April every year. Due to the uncontrolled hunting of Pearl Mullet, it was endangered in the 1990s and Prof. Dr. He talked about the struggles of Mustafa SARI for the protection of this species. He said that at the moment, the migration routes of İNCİ KEFALİ (Pearl Mullet) are under protection by the state.
Pointing out that Lake Van has the largest corals in the world, Dr. Mustafa AKKUŞ talked about the discovery of a new fish in these corals that both surprises and delights us, and that these corals (microbialites) are formed in the form of stalagmites by combining the bicarbonate fresh water from the bottom of Lake Van with the salty and soda water of the lake. The name of this golden-colored and eye-catching creature is
"VAN LAKE CORAL FISH"
All lakes and streams in our country have decreased in water levels due to the decrease in precipitation in recent years. At this point, when we compare Lake Van with lakes in other countries in our country, it has a much more sensitive structure. Lake Van is a closed lake, that is, it is located in a closed basin. There is no outflow. Therefore, the entire water budget of Lake Van rotates in a dynamic balance within the basin. Water entry into the lake occurs with rains and snowfalls. The removal of water from the lake is accompanied by evaporation. For this reason, the water level of Lake Van rises during periods when snow and rain precipitation are high and evaporation is low. In the seasons when evaporation is more rain and snowfall is low, the water level of the lake decreases. Pointing out that the summer months are getting longer and the winter months are getting shorter, Dr. Mustafa AKKUS said, "The evaporation period is high and the precipitation is low. Therefore, for every 1 unit of water entering Van Lake, approximately 4 units of water are removed. As a result, Lake Van begins to recede. When we go to the lakeside, we see that the places that were previously under water have come a shore today. We see that there is a very serious drought in the basin.
Emphasizing that water decreases every year, Dr. Mustafa AKKUŞ continued: "We use 74 percent of water for agriculture, 13 percent for industry, and 13 percent for human use and other needs. The planting of plants that require a lot of water in agricultural areas in our region should be abandoned and we should support them as a state policy. The number of cultivated areas around Lake Van is increasing every year. The field by each stream means a water pump thrown into the stream. Our water continues to decrease, we continue to plant plants that require a lot of water. Many of these are irrigated by flood irrigation or by flick. He stated that the methods we call wild irrigation in the world should be stopped.
After interviewing with Dr. Mustafa AKKUŞ, we went to the Lake shore of Y.Yıl University to see that the waters of Van Lake had receded. The waters have visibly receded and even sand dunes have formed. Our students also recorded the situation, took pictures, made a small video and commented on the subject.